بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ غَيۡرُ يَسِيرٖ ١٠

Kâfirler için hiç kolay değildir.

– Diyanet İşleri

ذَرۡنِي وَمَنۡ خَلَقۡتُ وَحِيدٗا ١١

Beni, yarattığım kişiyle baş başa bırak.

– Diyanet İşleri

وَجَعَلۡتُ لَهُۥ مَالٗا مَّمۡدُودٗا ١٢

(12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

– Diyanet İşleri

وَبَنِينَ شُهُودٗا ١٣

(12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

– Diyanet İşleri

وَمَهَّدتُّ لَهُۥ تَمۡهِيدٗا ١٤

Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ يَطۡمَعُ أَنۡ أَزِيدَ ١٥

Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.

– Diyanet İşleri

كـَلَّآۖ إِنَّهُۥ كَانَ لِأٓيَٰتِنَا عَنِيدٗا ١٦

Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.

– Diyanet İşleri

سَأُرۡهِقُهُۥ صَعُودًا ١٧

Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

– Diyanet İşleri

إِنَّهُۥ فَكَّرَ وَقَدَّرَ ١٨

Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

– Diyanet İşleri

فَقُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ ١٩

Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

– Diyanet İşleri

ثُمَّ قُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ ٢٠

Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu